15 Eylül 2013 Pazar

KUTLU DOĞUM, HİLAL, GÜL, LALE...


KUTLU DOĞUM, HİLAL, GÜL, LALE...

Hilal İslamın sembolü.

Sembol, bir kavramın simge yoluyla ifade edilmesi.

Hilal sembolünü görünce aklımıza İslam gelir. Birçok İslam ülkesinin bayrağında hilal mevcuttur bu yüzden.

Lale” kelimesindeki harfler “Allah” kelimesindeki harflerle aynıdır. Tabii Arap harfleriyle yazılınca. “Hilal” kelimesi de böyledir.


Bu sebeple lale Allah’ı(cc) simgeler.

Ebru çalışmalarında lale motifleri bu yüzden çok fazla kullanılmaktadır.

Karanfil motifi boynunun büküklüğünden dolayı halkı, ümmeti simgeler.

Gül Hz. Muhammed’in (sav) sembolüdür.

Gül kelimesi Farsçada çiçek cins ismi olarak kullanılır. Bizde bir çiçeğe özel isim olmuştur.

Divan edebiyatında gül denilince akla Peygamber(sav) gelir.

Klasik kültürde gül kelimesinin yazılışında yer alan kâf ve lâm harflerine bir kısım sembolik manalar da yüklenmiştir. Bu sembolik anlam ve tevilleri Derviş İbrahim el-Eşrefi el-Kadirî'nin "Risale-i Gül-âbâd" isimli eserinden öğrenebiliriz. Gül kelimesinin kâf'ı Zümer suresinin 36. ayetine, lâm'ı ise Şura suresinin 19. ayetine işarettir. Zümer suresinin ilgili ayeti "Allah kuluna kâfi değil mi?" anlamına gelmektedir. Şura 19 ise, "Allah, kullarına çok lütufkârdır, dilediğini hesapsız rızıklandırır." Bunun anlamı şudur; kullarına çokça lütufkâr olan Allah, onları, tevhit hakikatlerini öğretmek üzere gönderdiği Hz. Muhammed (sav) ile hesapsız rızıklandırmıştır. Bu bakımdan Allah kuluna kâfi değil midir? Kulunu öyle bir öğretici ile onurlandırıyor ki, kendi isimlerinden rauf (çok şefkatli) ve rahim (pek merhametli) sıfatlarını bu yüce öğreticiye veriyor. Bu konu Kur'ân'da şöyle ele alınmaktadır: ''Andolsun size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız O'na çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatli, çok merhametlidir." (Tevbe, 128)

Kutlu doğum haftası vesilesiyle bu gün gül üzre söyleşelim istedik.

Sana benzer cihân içinde yok gül
Benüm teg dahı bir bîçâre bülbül

Muhibbi (Kanuni Sultan Süleyman)

Cihanda sana benzer bir gül yok

Benim gibi bir tek çaresiz de yok, demeğe geliyor.

Gül ağlama gül bize
Ele diken gül bize
Gül olanın yüzünden
Gül açılır gül bize

Bahçei âlemi hoşbu ile doldurdu o gül;

Gonceî gülfem ile âşıkı soldurdu o gül;

Şivei naz ile bülbülleri öldürdü o gül;

Güle geldi gülerek gülleri güldürdü o gül;

Gül güler miydi güle, gelmese gülzara o gül..

(Visalî Efendi)


Yılda bir kerre menâr-i sâhdan dîdâr gül,

Gösterir nite ki nûr-i Ahmed-i Muhtâr gül.

Necati Beg

Gül dalın minaresinden yılda bir kere,

Hz. Muhammed’in nuru gibi yüz gösterir, demek olur.

RENGİNİZİ DEĞİŞTİRİN


RENGİNİZİ DEĞİŞTİRİN


Kısa bir kıssa ile başlayalım hisse almak için.

Sürekli bahçeyle meşgul olan sofuya sorarlar kimin kulusun diye. Cevap kısa: “boyacının kuluyum.” Soruyu soran hayretler içindedir. Sofu hayret eden adama döner ve gülleri göstererek “sende böyle boyarsan; senin kulun olurum” der.

***
Tabiatta tadilat yapılıyor bu günler; 
Manzara gelip parmağını gözümüze sokuyor… 
Görüntü ve gürültü kirliliği arasında kalan şehirlilerin farkında olmadan geçirdiği bahar gelmiş.
Yalnız başına ve apartmanlar arasına sıkışmış, yaşama mücadelesi veren bir badem ağacı, açtığı çiçekleriyle müjdeledi baharı bana bugün. 

Bir badem çiçeği pembesi gelip yapıştı içimin çeperlerine…

İçimdeki buhran karanlığı birden bire çiçeğin pembe rengini alıverdi… 
Ve bu gün hayatım bahar rengine boyandı… 
O badem ağacının hatırasına her şey pembe bugün, hayat toz pembe…

Bana yenilenme duygusu aşıladı badem ağacı.

Bir şeyleri değiştirme vakti geldi hayatımda… 
Ertelediklerimi yapma zamanı artık… 

Yeni bir motivasyona büründüm bu gün.
Usulca ve hiç kimseye çaktırmadan sadece içimdeki coşkuyu alarak çıktım caddeye… 
İşte gün bu gündür... 
Gün yeni bir renge boyanma günüdür. 

Bazı köhne düşüncelerden sıyrıldım bu gün kışlık elbiselerimi kaldırır gibi…
Duyanlar duymayanlara haber versin… 
Bahar gelmiş! 

Bir yenilenmenin ortasındayız. Baharın havasını pencerenizden teneffüs ederken yeni ufuklara yelken açmanın hesaplarını yapın.

Yeni şeyler keşfetmenin cazibesine kapılın.
Yenileyin bu gün kendinizi… Yeni bir sayfa açın… Yeni bir bahar başlasın hayatınızda…


Yapılacak işleri yapma zamanıdır bugün. 

Bir yetimin başını okşayın hadi!
Haydi, hatırlatın kendinizi eski bir dostunuza… Ziyaretine gidin.

Bir yoksulla yemeğinizi paylaşın hadi!
Bu gün kötülükleri silip iyiliğe adım atmanın vakti… Bu gün tevbe vakti…

Bu gün yeni bir renge boyanma vakti.

Allah'ın verdiği renge uyun; rengi Allah'ınkinden daha güzel olan kim vardır? "Biz O'na kulluk edenleriz" deyin.” (Bakara-138)

Hoş geldin bahar hayatıma renk verdin… 
Teşekkür ederim bahar… 
İyi ki kendini fark ettirdin.