6 Haziran 2025 Cuma

KURBAN VE AHVALİMİZ

 İnanç ve ibadetin karşılığını Rabbimiz verecek, dolayısıyla kimsenin inanç ve ibadetini ölçme değerlendirme makamında değiliz. Herkes kendine bakacak; inandığın dinin insanı olabildin mi? İnancın istediği ve tarif ettiği insan olmak işte meselenin özü bu. Din dediğimiz olgu belirli ritüelleri bizden istiyor. Bunlar vacibattandır, yani gereklidir inanan için. Ancak ibadetlere salt cennete götürme vasıtası nazarıyla bakmak ibadetlerin özünü ve yapılış gayesini anlamamak olur.
İnandığın dinin insanı olmanın yükümlülüklerini irdelemek, ibadetlerin yapılış şekillerini, şartlarını incelemekten daha öncelikli olmalıdır. Kurban bayramı yaklaşıyor. Herkes özenle kurbanlarını kesecek. Bakın Rabbimiz ne buyuruyor: Onların ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşır; fakat O'na (sâdece) sizin takvânız ulaşacaktır..." (Hac Suresi, 37. Ayet).
Bir yıl boyunca semiren nefsimizi, egomuzu, kibrimizi kurban edebiliyor muyuz? Kurbanın yaklaşmak ve yakınlaşmak olduğunun farkında mıyız? Kurban kurbiyyettir. Kestiğimiz kurbanlar rabbimize yakınlaşmamızı sağlıyor mu? Şairin dediği gibi:
Yat kurban ol İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin
Kurbanı keserken haramlarla olan ilişkilerimizi kesiyor muyuz? Adaletsizliklere, hak hukuk ihlallerine kaşı çıkabiliyor muyuz? Filistin’de açlıktan ölen insanlarla empati kurabiliyor muyuz? Yoksa kurbanın ardından katil İsrail’e destek veren şirket ürünleriyle sofralarımızı mı süslüyoruz? Soruları istediğimiz kadar çoğaltabiliriz. Soruları ne kadar çoğaltırsak çoğaltalım vereceğimiz cevaplar sadra şifa cinsinden olmayacaktır.
Kurban kesmenin şartlarını ince eleyip sık dokuyarak araştırıyoruz. Hele kurban olacak hayvanda ki şartlara titizlikle uyuyoruz. Akıl sağlığı yerinde, buluğa ermiş, temel ihtiyaçları ve borçlarından başka yeter sayı miktarı mala sahip olup seferi olmayan her Müslüman, kurban kesmekle yükümlü sayılıyor. Burada benim dikkat çekmek istediğim ilk şart olan akıl sağlığı. Akıl sağlığı yerinde olan eşine zulmeder mi, komşusunun hakkına girer mi, kamunun malını kendi malı görüp tasarruf eder mi... Soruları istediğimiz kadar çoğaltabiliriz.
Hâlbuki kurban infakla hatırlanması gereken bir ibadettir. "Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça iyiliğe asla erişemezsiniz." ayetini hatırlamaya ihtiyacımız var. İbadetlerin asıl hedefi iyi insan olma yolunda ilerlemenizi sağlamaktır. Kamil insan olma yolunda mesafe kat etmektir. “Sana vahyedilen kitabı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.”(Ankebût 29/45) ayeti ibadetlerin hedefini açık bir şekilde önümüze koymakta.
Müslümanca yaşamak için önce ahlaklı olmalıyız. Ahlaksız müslüman makbul müslüman değildir. "Muhakkak ki Mümin, güzel ahlakı sayesinde (gündüzleri) oruç tutan (geceleri) namaz kılan kimsenin derecesine erişir." Hadis-i şerifini şiar edinmek müslümanlığımızı güzelleştirecektir. Diğerkâm olmak unuttuğumuz güzel hasletlerden biri. Kelime anlamı olarak özgeci, “Kişisel yarar gözetmeksizin başkasına yararlı olmaya çalışan (kimse), diğerkâm”; özgecilik, “Özgeci olma durumu, diğerkâmlık” olarak tanımlanır. Peygamberimiz ise bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurur: “İnsanların en hayırlısı, (onların) insanlara en faydalı olanıdır!” (Taberânî, Mecmau'l-Evsât, VI, 58)

İnsanlara faydalı olmak, hem insanlık açısından faziletli ve örnek bir davranıştır; hem de Cenab-ı Allah katında insanı yücelten ve değerli kılan üstün bir haslettir. Çevresine faydası olmayan ve kendisini toplumdan soyutlayan, diğer insanlarla beşeri ve sosyal münasebetlerini kesmiş bir insan, İslama göre ideal bir insan değildir. 
 
Yazımız biraz Cuma hutbesi gibi oldu ama. Uyarı yapmaya ve uyarılmaya da ihtiyacımız var. “Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır.” (Âl-i İmrân sûresi,104)