Hani vardır ya bazı tipler, her konuda
ahkâm keser, her şeyi sadece ve sadece onlar bilir. Her toplumda konuşma
sanki onların uhdesindedir; üstelik hiçbir bilgi ve birikimleri olmaksızın… Çok
konuşurlar ama iş yapmazlar.
Öz güvenleri tavan yapmıştır. Kendilerinden
o kadar emindirler ki bilmeyen kendilerini allame-i cihan sanır. İşin en acı
tarafı ise, bu tip muhterislerin hedeflerine ulaşmaları, istedikleri noktalara
gelmeleri… Kalitesizliğin tahakkümü mü desek, cehaletin iktidarı mı bilemiyorum.
Bu tiplerin en belirgin özelliği hiçbir
başarılı iş yapmadıkları halde kendilerini öve öve bitirememeleri. Ana
mantıkları şudur: reklamın iyisi kötüsü olmaz. Maalesef dinleyici de bulurlar.
Literatüre “Dunning-Kruger Etkisi” olarak geçen bir teori var. Teorinin özeti şu: "Cehalet, gerçek bilginin aksine, bireyin kendine olan güvenini artırır."
Arapça bir ibarenin tercümesi şöyle: Bir
adam bilmiyor, bilmediğini de bilmiyor. O adam cahildir ondan kaçının. Cehalet
bizim kültürümüzde en uzağımızda olması gereken hastalıklardan biri. Toplumda
cehalet yaygınlaşınca cahillik prim yapıyor. Bertrand Russel'in dediği gibi:
"Dünyanın sorunu, akıllılar hep kuşku içindeyken aptalların küstahça
kendilerinden emin olmalarıdır."
Bu tip insanların en önemli özelliği
kulaktan dolma bilgilerle çevresindekilerde bilgili oldukları hissini
uyandırmalarıdır. Bu konuda kendilerinden emindirler çünkü. Bunun tersi de
toplumumuzda gözlemlenen bir durumdur. Bilgiye sahip olan kişiler,
kendi bilgilerini küçümsemeye ve olduğundan az görmeye meyillidirler. Kısaca alçak
gönüllüdürler, mütevazı tavır sergilerler.
Dunning-Kruger teorisinde ise cahillerin şu şekilde davrandıkları sonucuna
varılmış: “-Niteliksiz insanlar, nitelikleri abartma eğilimindedir.
-Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görmekten acizdirler.
-Niteliksiz insanlar, ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
-Eğer nitelikleri belli bir eğitim ile artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar. Sonuç olarak insanlar, bir konu hakkında ne kadar az biliyorsa, o konu hakkındaki az olan bilgisi aslında ne kadar az bilgi sahibi olduğunu fark etmesini engellediği gibi, sanki konuyla ilgili her şeyi biliyormuşçasına bir öz güven kazandırmaktadır...”
-Niteliksiz insanlar, gerçekten nitelikli insanların niteliklerini görmekten acizdirler.
-Niteliksiz insanlar, ne ölçüde niteliksiz olduklarını fark edemezler.
-Eğer nitelikleri belli bir eğitim ile artırılırsa, aynı niteliksiz insanlar, niteliksizliklerinin farkına varmaya başlarlar. Sonuç olarak insanlar, bir konu hakkında ne kadar az biliyorsa, o konu hakkındaki az olan bilgisi aslında ne kadar az bilgi sahibi olduğunu fark etmesini engellediği gibi, sanki konuyla ilgili her şeyi biliyormuşçasına bir öz güven kazandırmaktadır...”
Şu tespitle bitirelim. Her insan kendi akını beğenir.
Hiçbir insan ahmaklığı kabul etmez. Halbuki dünyada nice aptallar vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder