4 Şubat 2022 Cuma

DEĞİŞMEYEN ANLAYIŞ

Bürokrasi ile siyaset arasına sıkışmak yöneticilerin en büyük handikabıdır. Bürokrasi işlerin mevzuata uygun yürümesini ister, inisiyatif almaz. Siyaset ise sorumluluğu olmadan her şeye hakim olmak ister.

Kasabanın birinde kaymakam köy gezileri sırasında bir vatandaşın köprünün alt kısmını çekiçle kırmaya çalıştığını görür. Arabasını durdurur, adama sorar. Amca ne yapıyorsun. Evladım, der köylü, eşeğim buradan geçerken kulakları betona alıyor ve eşek ürküyor. Onun için biraz kırıyorum, der. Kaymakam, amca köprüyü kıracağına alt kısmını eşmek daha iyi olmaz mı diye sorar. Bu olayı dinlediğim kişi bürokrasinin durumunu bu köylü amcaya benzetti. Bürokrasinin işleri mevzuata uydurmak gibi bir geleneği vardır, dedi. Bu bir…

Bir yerde mi okudum, birinden mi dinledim, hatırlamıyorum. Olayın gerçekliği konusunda da bir araştırma yapmış değilim. Ancak kıssadan hisse kabilinden aktarılmasını faydalı buluyorum. Rahmetli Enver Paşa Sarıkamış harekatı öncesi Erzurum’a gelir, birlikleri denetlemek ister. Gideceği birliklere önceden haber verilir, hatta bir önce denetlediği birlikten malzemeler bir sonraki birliğe gizlice aktarılır. Enver Paşa’ya askerin eksiksiz olduğu izlenimi verilir. Bu iki…

Rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu yerleşik sistemi değiştirmek için destansı mücadeleler vermiş; fakat ne yazık ki bu çıkışını canıyla ödemiştir. Sistemin işleyişine sık sık ağır eleştiriler getiren Yazıcıoğlu halkın sistemin içerisinde olmadığını bundan dolayı bürokrasinin hantallaştığı ve bu yüzden yerinden yönetim sisteminin uygulanması gerektiğini dile getirmiştir. Ondan bir hatıra.

Aydın Valiliği’ne atandığında, henüz üç dört günlük valiydi. Nazilli SSK Hastanesi ile ilgili bir şikayet kulağına geldi… Kalkıp hastaneye gitti. Başhekimin odasına girdi. Tam o sırada başhekim geldi ve “Buyurun ne istiyorsunuz?” diye sordu. Yazıcıoğlu, rahatsız olduğunu, tedavi olmak istediğini ama parası olmadığını söyledi. Başhekim “Burası hayır kurumu değil, paran yoksa tedavi olamazsın” cevabını verdi. Yazıcıoğlu, “Devletin görevi vatandaşına bakmak değil mi doktor bey?” diye sorunca odadan kovuldu.

Ertesi gün bu sefer resmi giyimli, kravatlı, takım elbiseli olarak elinde bir kağıtla hastaneye gitti… Valinin geldiğini duyan herkes şaşkındı… Hiç vakit kaybetmeden başhekimin odasına çıktı, içeri girdi. Yazıcıoğlu, “Bugün itibariyle başhekimlik unvanından azledilmiş bulunmaktasınız” dedi ve elindeki görev azli belgesini uzattı.

Peki, sonra ne mi oldu? Yeni görev yeri Erzincan’a gönderildi. Sonra merkez valiliği, sonra Denizli. 2003’te Eskişehir-Ankara yolunda trafik kazası geçirdi, bitkisel hayata girdi ve vefat etti.

Erzincan valisi iken söylediği, iktidar partisinin il başkanını vali, ilçe başkanlarını kaymakam yapın, bu kadar kişiye masraf etmeyin çıkışı hala kulaklarımdadır. Allah rahmet eylesin… 

Not: Çin imparatoruna treni anlatmışlar. Pekin’den Şangay’a olan otuz günlük yolu bir günde gider demişler. İmparator, kalan 29 günde ne yapacağız demiş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder