13 Eylül 2022 Salı

GÖRÜNÜR OLMA ÇABASI VE GÜL YETİŞTİREN ADAM

 Dünya hayatı sizi aldatmasın hitabının uzağına düşen insanın acınası durumudur sosyal medya üzerinden kendini pazarlamak. İç dünyamızı curufat yığınına dönüştüren bu narsist hayat tarzı etkilemedik kimse bırakmadı. Kendini bilmek erdeminden kendini bildirmek ukalalığına ne zaman taşındık. Aslında derdimiz var olmak değil, varlığının farkında olmak olmalı değil miydi? Durum özetle şu "memento mori" (fani olduğunu hatırla) dan  "memento vivere" (yaşadığını hatırla) ya.

İnsanın görünür olma isteği sadece hayata bağlı kalma alışkanlığıyla açıklanası değil.  Enaniyet dediğimiz şey yüreğimize, vicdanımıza kısaca bizi insan kılan cevherimize uzak düşmek demek. Bu hastalığı özgürlük kavramıyla açıklayamayız. Sadece görünür olmak, beğenilmek ve ben ben ben naraları…

Aslında bu insandan ve insanlıktan uzak düşmenin yeni bir biçimi. Kendine uzak düşene neresi yakın olabilir? Ona kim yaranlık edebilir? Çeşitliliğiyle baş döndüren sosyal medya platformlarını benlik zemini olarak kullanmaktan bahsediyorum. Yoksa üst seviyede bir bilinç, ait olduğu toplumu bilinçlendirme, aydınlatma, uyarma etkinliklerinden söz etmiyorum. Bu tür bilinç sahipleri için bu kanallar büyük nimet. Kendileri için değil; insan için, insanlık kümesine anlam ve önem kazandıracak değer için çaba gösterenleri tabii ayrı bir kategoride tutuyorum. Bu kemal derecesine yükselmiş kişiler için görünüyor olmanın, görünmenin hatta görünmemenin hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.

İçinde boşluk olanların,  daha farklı bir ifadeyle içi boş olanların kendilerini diğer insanların beğenisine arz etmeleri geçici bir haz oluşturabilir ancak enaniyet kokan hiçbir eylem o boşluğu dolduramaz. Eğer içiniz dolu, altyapınız sağlam, bilgi donanımınız yeterliyse hiçbir ilgisizlik sizi önemsizleştirmez, itibarsızlaştırmaz. Çünkü bilginin kendisi entelektüeldir. Allahın isimlerinden birisi de el-alim değil midir?

*

Kendilerini görünür kılmak için olmadık şaklabanlık yapanların, yediğini içtiğini, her adımını paylaşanların psikolojik analize tabi tutulması gerekir. Her mahremimizi, her şeyimizi insanlarla paylaşmamız gerekmiyor. Bu tür kimseler için göz ardı edilmek depresyon kaynağıdır. İç huzuru, kalp selameti, vicdan temizliği ve akıl sağlığı kısaca insan olmak açısından kendi sınırlarımız içinde yaşamayı bilmeli.

Onların varlıklarının anlamı kaç beğeni aldıklarıyla ölçülebilir ancak. Onaylanmak, kabul görmek, kadraja girmek bütün çabaları bu yöndedir. Israrla kendini görünür kılmak için çaba sarf edip başkalarının gözüne dayamanıza rağmen yine de rağbet görmüyorsanız, kimliğiniz ve kişiliğinizde bir problem var demektir.  

Kendinizi başkalarının beğenisi oranında, değerli buluyor ve bunu bir statü olarak görüyorsanız hayatınızın anlamı yoktur.  Kişilik inşa edememe hastalığıyla muallelsinizdir. Hakikat nezdinde değeri olmayanların görünür olmak yoluyla kendilerini avutma çabaları, şuursuz insanın mücessem tezahürüdür.

Yaşadığımız dünyada bir sürü görünmeyen insan var. Halbuki onlar göz önündeler. Onlarla aynı ortamlarda yaşıyoruz, karşılarında oturuyoruz ama görmüyoruz. Buradaki görünmezlik karşımızdakinin görünmez olmasıyla ilgili değil bakanın körlüğüyle, ilgisizliğiyle ilgili bir durum.

Burada durup gül yetiştiren adam romanının kahramanına bakmak gerekiyor. Toplumun birçok kesiminde bu kişilerden bulabiliriz.  Onların görünmelerini veya görülmelerini engelleyen bir perde var. Bazen bilinçli olarak görünmez olmak kendi tercihleridir. Bu görülmezliğin yaşadığımız zamanla, çağla çok yakın ilgisi vardır.

Sosyal medyada her platformda karşımıza çıkan görünür olma hastalığına karşı görünmezlik bir ütopyadır. Ancak gül yetiştiren adam gibi kendini bilinçli perdeleyenler dünyamızın güzelleşmesini sağlayanlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder