13 Ocak 2017 Cuma

DEMİRİN HÜKÜMRANLIĞI


İlmin gayesi hakikate ulaşmaktır. Teknik ise ilmin gayesi değil ürünüdür. İnsanlık tekniğin arkasında sürüklenen su kayağı yapanlara benziyor. Her ne kadar elinizde bir nevi dizgin bulunsa da şaha kalkan motora hükmedemiyorsunuz.
Modern zamanların en büyük handikabı maddeye bağlanan teknik kuvvetin fikrin önüne geçmesidir. Tarihten alınan ders, insanlık için önemli tecrübelerden biridir. Toprağı demire çeviren teknolojinin insanın hayatına girmesi insanlığın ruh dünyasında önemli değişiklikler meydana getirdi.
Demir teknolojinin simge elementidir. Kuduran ihtiraslar demir sayesinde gün yüzüne çıktı. Demir sayesinde kılıçlar kana bulandı, temrenler kalbe saldırdı. Köroğlu’nun “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” mısraı da demirin insani bir haslet olan mertliği deforme ettiğini söylüyor. Kalbi çürüyen dünya demiri kılıç, tüfek, tank haline getirerek insanlığa kıydı. Ölüm kusan makineler, demir kanatlı kuşlar yerden ve gökten ölüm boca ettiler dünyamıza. Ölen düşmanımız değil; insanlığımızdır.   
Demir, tarihte yapılan ihtilâllerin de sorumlusudur. Akan kanlar demire bulaşmıştır. Ayaklarımızdaki bukağılar demirdendir. İroniye bakın ki, kurtuluşumuz için demirin meydana getirdiği uygarlıktan medet umuyoruz.
İnsanlık demire kul, köle olmuştur, onun saltanatına boyun eğmiştir. İnsanlık şımarık çocuklar gibi demirden mamul oyuncaklarla avunmaktadır. Otomobile meftun olmayan kaç genç tanıyoruz. Demirden icat edilen makine insanın mabudu. Günümüz insanı politeisttir; birçok mabudu vardır. Hangi ilaha kul olacağını şaşırmıştır günümüz insanı. Gözyaşının belli bir sürede göze düşen cisimleri erittiğine dair bir bilgi var hafızamda. İnsanlığın gözyaşları demiri erittiği gün kurtuluşumuz olacaktır. Demirin soğukluğundan Rahmanın Rahmetine eriştiğimiz gün şeb-i arus’umuz olacaktır. 
Daha çok mesafe aşmak, hedefimize daha çabuk erişmek modernizmin hastalıklı ruh halidir ve hastalığın sirayet etmediği kimse kalmamış gibidir. Demirin hegemonyası insanlığın ortak kararıdır. Artık fırsatını bulanın zulümden geri durmadığı bir dünyada yaşamaya mecbur bırakıldık. Emek sömürüsü, reklam, tüketim dayatması, üretim çılgınlığı, zamanımızı ve hayatımızı çalan modernizm zulmün bizzat kendisidir. Kurtarıcı olduğuna inandığımız teknoloji bizzat insanlığın katilidir. Teknolojinin ulaştığı son noktada işgaller farklı yapılıyor. İbrahim Tenekeci şöyle diyor: “Şimdi şehirlerimizi değil; zihinlerimizi, kalplerimizi işgal ediyorlar.”
Kuranı Kerimde ‘demir’ isminde bir sure var; Hadid Suresi. Bu surenin infaktan ve nifaktan bahsetmesi önemlidir ve günümüz insanına mesaj vermektedir. Mustafa İslamoğlu’nun yorumuyla suredeki el-kitab vahyi, el-mizan adaleti, el-hadid gücü temsil etmektedir. Gücün değil; hakkın ve adaletin üstünlüğünü istemek insani tarafımız.

Demir insanlığı bitirecek. Akıllı robotlar şimdilik demirin ulaştığı son nokta. Bilim adına, uygarlık adına demirin hâkimiyeti medeniyeti yok ediyor, insani tarafımızı törpülüyor. Bütün insanlığın intiharına zemin hazırlıyor. Hobbes’in dediği gibi ister istemez insan insanın kurdu oluyor. Demirin tasallutundan kurtulmak insanın elinde değil artık, ancak ilahi bir lütuf bizi kurtarabilir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder