İlmin gayesi hakikate ulaşmaktır.
Teknik ise ilmin gayesi değil ürünüdür. İnsanlık tekniğin arkasında sürüklenen
su kayağı yapanlara benziyor. Her ne kadar elinizde bir nevi dizgin bulunsa da
şaha kalkan motora hükmedemiyorsunuz.
Modern zamanların en büyük
handikabı maddeye bağlanan teknik kuvvetin fikrin önüne geçmesidir. Tarihten
alınan ders, insanlık için önemli tecrübelerden biridir. Toprağı demire çeviren
teknolojinin insanın hayatına girmesi insanlığın ruh dünyasında önemli
değişiklikler meydana getirdi.
Demir teknolojinin simge
elementidir. Kuduran ihtiraslar demir sayesinde gün yüzüne çıktı. Demir
sayesinde kılıçlar kana bulandı, temrenler kalbe saldırdı. Köroğlu’nun “Tüfek
icat oldu mertlik bozuldu” mısraı da demirin insani bir haslet olan mertliği
deforme ettiğini söylüyor. Kalbi çürüyen dünya demiri kılıç, tüfek, tank haline
getirerek insanlığa kıydı. Ölüm kusan makineler, demir kanatlı kuşlar yerden ve
gökten ölüm boca ettiler dünyamıza. Ölen düşmanımız değil;
insanlığımızdır.
Demir, tarihte yapılan ihtilâllerin
de sorumlusudur. Akan kanlar demire bulaşmıştır. Ayaklarımızdaki bukağılar
demirdendir. İroniye bakın ki, kurtuluşumuz için demirin meydana getirdiği
uygarlıktan medet umuyoruz.
İnsanlık demire kul, köle
olmuştur, onun saltanatına boyun eğmiştir. İnsanlık şımarık çocuklar gibi
demirden mamul oyuncaklarla avunmaktadır. Otomobile meftun olmayan kaç genç
tanıyoruz. Demirden icat edilen makine insanın mabudu. Günümüz insanı
politeisttir; birçok mabudu vardır. Hangi ilaha kul olacağını şaşırmıştır
günümüz insanı. Gözyaşının belli bir sürede göze düşen cisimleri erittiğine
dair bir bilgi var hafızamda. İnsanlığın gözyaşları demiri erittiği gün
kurtuluşumuz olacaktır. Demirin soğukluğundan Rahmanın Rahmetine eriştiğimiz
gün şeb-i arus’umuz olacaktır.
Daha çok mesafe aşmak, hedefimize
daha çabuk erişmek modernizmin hastalıklı ruh halidir ve hastalığın sirayet
etmediği kimse kalmamış gibidir. Demirin hegemonyası insanlığın ortak
kararıdır. Artık fırsatını bulanın zulümden geri durmadığı bir dünyada yaşamaya
mecbur bırakıldık. Emek sömürüsü, reklam, tüketim dayatması, üretim çılgınlığı,
zamanımızı ve hayatımızı çalan modernizm zulmün bizzat kendisidir. Kurtarıcı
olduğuna inandığımız teknoloji bizzat insanlığın katilidir. Teknolojinin
ulaştığı son noktada işgaller farklı yapılıyor. İbrahim Tenekeci şöyle diyor:
“Şimdi şehirlerimizi değil; zihinlerimizi, kalplerimizi işgal ediyorlar.”
Kuranı Kerimde ‘demir’ isminde
bir sure var; Hadid Suresi. Bu surenin infaktan ve nifaktan bahsetmesi
önemlidir ve günümüz insanına mesaj vermektedir. Mustafa İslamoğlu’nun
yorumuyla suredeki el-kitab vahyi, el-mizan adaleti, el-hadid gücü temsil
etmektedir. Gücün değil; hakkın ve adaletin üstünlüğünü istemek insani
tarafımız.
Demir insanlığı bitirecek. Akıllı
robotlar şimdilik demirin ulaştığı son nokta. Bilim adına, uygarlık adına
demirin hâkimiyeti medeniyeti yok ediyor, insani tarafımızı törpülüyor. Bütün
insanlığın intiharına zemin hazırlıyor. Hobbes’in dediği gibi ister istemez
insan insanın kurdu oluyor. Demirin tasallutundan kurtulmak insanın elinde
değil artık, ancak ilahi bir lütuf bizi kurtarabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder