İnsan yaradılışı icabı çevresindekileri
öğrenmek, etrafında olanlardan haberdar olmak ister. Öğrendiği ölçüde hayatına
anlam katar. Öğrendikleriyle değerler üretir ve sahip olduğu bu değerler insan
olmasını anlamlandırır. Daha farklı bir ifadeyle insan değerlere sahip olarak
diğer biyolojik varlıklardan farkını ortaya koyar.
Öğrenme faaliyeti sonucunda insan
kültürlenir ve sorumlu olduğunun farkına varır. Sorumluluk duygusu insanı diğer
canlılardan ayıran en önemli duygulardan biridir. İnsan sorumlu olduğu için
adaletten yana tavır koyar, insan sorumlu olduğu için haksızlığı kabullenemez,
sorumlu olduğu için zulme karşı çıkar.
Sorumluluk sahibi olmayı, insanın
uyumlu olması, üzerine düşen görevleri yerine getirmesi, kendisinin sebep
olduğu olayların sonuçlarını üstlenmesi, başkalarının haklarına saygı
göstermesi olarak tanımlayabiliriz.
Sorumluluk sahibi insan; kendi
kararlarını verebilen, karar alırken elindeki bilgiler ışığında karar veren,
duygusal karalardan kaçınan, bağımsız davranabilen, kendine güvenli,
başkalarının haklarını çiğnemeden kendi ihtiyaçlarının karşılayabilen, yaptığı
işi sonuna kadar götüren ve yapmakta olduğu bir davranışın sonuçlarına
katlanmayı göze alan insandır.
Dinimizde insan, düşünce, söz ve
davranışlarında tamamen özgür bir varlıktır. Onu bu özelliği, sorumlu olma
zorunluluğunu da beraberinde getirmektedir. Allah, insana akıl ve düşünme
yeteneği vererek, onu iyiyi ve kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt edebilecek bir
özellikte yaratmıştır. Ayrıca kitaplar ve peygamberler göndererek insana iyiyi
kötüyü, doğruyu yanlışı, faydalıyı zararlıyı açıklamış, onu seçimlerinde
serbest bırakmıştır. Bu durum Kur'an'da şöyle belirtilmektedir: "Şüphesiz
biz ona (doğru) yolu gösterdik; ister şükreder, ister nankörlük eder"
(İnsan, 3)
Bundan sonrası insanın kendisine
aittir. İnsan isterse iyiyi, doğruyu, yararlı olanı tercih eder ve onu işler;
isterse kötüyü, yanlışı ve zararlıyı tercih eder ve onu yapar. İnsan özgür
iradesiyle dileyip yapmış olduğu davranışın sonucundan da sorumlu olur.
Peygamberimiz (sav) bir hadisi
şeriflerinde şöyle buyurur: "Hepiniz çobansınız ve hepiniz elinizin
altındakilerden sorumlusunuz. Yönetici bir çobandır. Erkek, aile halkının
çobanıdır. Kadın, kocasının evi ve çocukları için çobandır. Hepiniz çobansınız
ve hepiniz çobanlık yaptıklarınızdan sorumlusunuz." (Buharî, Nikah, 91)
Çoban - sürü benzetmesiyle
sorumluluk bilincinin önemine vurgu yapılan bu hadiste, bir yandan akıllı ve
ergen bütün bireylerin sorumluluğuna atıfta bulunulurken, diğer yandan
idarecilik ve aile yönetimi gibi başkalarına karşı yükümlülük içeren görevleri
üstlenenlerin daha ağır bir mesuliyet taşıdıklarına işaret edilmektedir.
Yerlerin ve göklerin taşımayı kabul etmediği emaneti yüklenen insanoğlu her
şeyden önce Allah'a karşı sorumludur.
Sonuç olarak; İnsan akıl ve hür
iradeye sahip olmasından dolayı sorumlu bir varlıktır. Yüce Allah insana akıl
ve irade vermiştir. İnsan aklıyla iyi ile kötüyü birbirinden ayırt eder;
herhangi bir işi yapmaya veya yapmamaya iradesiyle karar verir. Bu
tercihlerinin sonucunda yaptığı davranışın sorumluluğu insana aittir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder