31 Mart 2017 Cuma

HOLLANDANIN KÖPEKLERİ

Avrupa Birliği ülkelerinin Türk düşmanlığı diğer adıyla Müslüman düşmanlığı tarihten geliyor. Bir kaç tarihi bilgi aktaralım. Dans, ilk defa Kanuni zamanında Fransa'da yapılmaya başlanmıştı. O zaman Osmanlı İmparatorluğunun sınırları Avrupa’nın ortalarında idi ve Fransa'ya dayanıyordu. Bu dans denen “melanetin” ilk yapılmaya başlandığını duyan Kanuni, zamanın Fransa Kralına bir mektup yazdı. Kanuni'nin Fransa Kralına yazdığı tarihi mektup aynen şöyledir:
“Ey Fransa Kralı Fransuva! Sefir-i Kebirimden aldığım mazhara göre malumatım oldu ki, memleketinde dans namında Ala Mele-İnnas Fuhşiyyat ve Lubiyat yapıyormuşsun. İş bu Name-i Humayunumun eline vusulünden itibaren bu mel'anet rezalete son vermediğin takdirde, Ordu-yu Humayunumla gelip seni kahretmeye muktedir olurum.” (Joseph von Hammer, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, 10 cilt, Sabah Gazetesi C.3, s.29)
Avrupalı asırlarca Türklerden öyle korktu ki, normal vergile­rin dışında Türklerle yapılacak savaşlara harcanmak üzere ayrıca Türk vergisi koydular. Ayrıca Türk Duası ihdas ettiler. Türk Çanı çaldılar. Özel bir ritmi olan bu çan çalınca herkes sokakta ve tarlada nerde olursa olsun durur ve iki dizi üstüne gelecek “Tanrım bizi Türklerden koru” diye dua eder, etmeyen­ler cezalandırılır, çocuklarını “Türkler geliyor” diye korkutup sustururlardı. (Türk vergisi Leyla Coşan, s. 8.)
Özelde Hollanda genelde bütün Avrupa hatta batı diye tarif ettiğimiz dünyanın Türkiye’ye bakışı konusunda sürekli söylediğimiz şeyleri tekrar etmeyeceğim. Ancak son olaylar göstermiştir ki bütün Hıristiyan dünyası güçlü bir Türkiye’den rahatsız. Avrupa Ülkelerinin parlamentolarında güya Ermeni soykırımı ile ilgili oylamalar yapılması, 15 Temmuz darbe girişimine zımni olarak destek verilmesi Bizden kaçanların devlet törenleriyle ağırlanması Türkiye düşmanlığının dışa vurumu.
Avrupa Birliği rahmetli Erbakan Hocanın deyimiyle Hıristiyan kulübü olduğunu bir kez daha gösterdi. Geçmişte Kıbrıs konusunda PKK ile mücadelemizde Avrupa’yı hep karşımızda bulduk. Eskiden bu işleri biraz gizli yapıyorlardı şimdi aleni yapıyorlar. Uluslar arası hukuku hiçe sayarak.
Demokrasi aldatmacasının beşiği olduğu söylenen Avrupa’da köpeklerin yürüyüş yapan Türklerin üzerine saldırılması sonucu bir vatandaşımız yaralandı. Bu haber Avrupa’nın ne kadar ikiyüzlü olduğunu ortaya koymak bakımından yeterlidir. Ancak bazı kimseler bu haberi de göz ardı edeceklerdir. Hani bir gazeteci söylemi vardır: Köpek insanı ısırınca haber olmaz, insan köpeği ısırınca haber olur. Avrupa basınında yaşanan tam bu anlayıştır.
Konya vilayetimiz büyüklüğündeki Hollanda’ya tarihten bir cevap verebiliriz. Kutsal Roma-Germen İmparatoru Şarlken, Fransa Kralı Fransuva'yı 24 Şubat 1925'te Kuzey İtalya'da Pavia Savaşında yenip, esir aldı. Fransız'lar, Şarlken karşısında aciz kalınca, o dönemde Hıristiyanlığın en büyük düşmanı olarak kabul edilen Osmanlı'lardan yardım istediler. Kanuni yardım çağrısına bir mektupla cevap verdi.

Mektubun giriş kısmı şöyledir: "Ben ki Sultanlar Sultanı, Hakanlar Hakanı, Hükümdarlara taç veren, Allah'ın yeryüzündeki gölgesi, Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Azerbaycan'ın ve Şam'ın ve Halep'in ve Mısır'ın ve Mekke ve Medine'nin ve Kudüs'ün ve bütün Arap diyarının ve Yemen'in ve nice memleketlerin Sultanı ve Padişahı Sultan Beyazıd Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman'ım. Sen ki Fransa vilayetinin Kralı Fransuva'sın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder