Batı düşüncesinin insana biçtiği
değer homo economicus. Değerli olan ürettiği ve tükettiği, kendisi değil. Bu
düşüncenin yeşerdiği toplumlarda erdem lükstür. İçe dönük konuşma lükstür.
Maddenin egemen olduğu toplumlarda insan para ve şehvetten başka ne düşünebilir
ki. İdeal, fikir, ülkü geçersiz akçedir böyle toplumlarda… İdealist insanlara
yapıştırılan en masum yafta ‘enayi’dir.
Kültür yozlaşması mı diyelim,
yoksa kültür erozyonumu. Nesiller arasındaki uçurum gittikçe açılıyor. Bırakın
Fuzuli’yi, Baki’yi, Nedim’i Atatürk’ün Nutuk’unu veya Mehmet Akif Ersoy’un
Safahat’ını okuyup anlayacak kaç lise mezunu var.
Yeni bir dil peydahlandı. Bu yeni
dil internet sayesinde yaygın bir biçimde kullanılıyor. ‘Aynen’den başka bir
yorum yapamayan Z kuşağı geliyor. Olaylar hakkında hiçbir düşüncesi olmayan,
kendinden başkasını düşünmeyen narsist bir kuşak. Bir AYFON’a ailesini
satabilecek kadar bencil. Vatan, millet gibi kelimeler değerler dünyasında bir
şey ifade etmiyor.
Vefa kelimesine uzak, sorumluluk
bilinci yok. Annesine, babasına dahi vefa göstermeyen bir kuşağa şahit
oluyoruz. Böyle bir toplumda nasihat anlamını yitiriyor, yazmak konuşmak
anlamsız. Ama elimizden geleni yapmak zorunluluğumuz var. Hayata karşı, bu
vatana, bu millete karşı sorumluluğumuz var. Bu yüzden hiç kimse yazdığımızı
okumasa da devam. Çünkü tarihe not düşüyoruz.
Bu topraklarda dik duran insanlar
her zaman isyankâr damgasını alınlarında kara bir leke gibi taşımıştır.
“İstisnalar kaideyi bozmaz” ama… Tarihin akışını değiştirenler müstesna kişiler
olmuştur.
Elimizde kılıcımız kirmani
Taşı deler mızrağımız temreni
Devlet vermiş hakkımızda fermanı
Ferman padişahın, dağlar
bizimdir.
Sinirleri alınmış olanlar ise
hayat hakkı bulmuşlar bu topraklarda. Gelen ağam, giden paşam deyimi de bu
düşüncenin bize hediyesi. Ancak bu düşünceler genlerimizi istila ederek toptan
bir dönemin yaşam biçimi olmuştur. “Dünyayı sen mi kurtaracaksın Selo…” artık
damarlarımızda dolaşan sıvı kadar bize yakın bir düşünce.
Gününü kurtaran, paranın ve
şehvetin peşinde koşan insanlar IN düşünen, üreten, ülküsü olan insanlar OUT. Kısaca
toplumun değer yargıları değişti. Değerler piramidimizin en üst sıralarını
maddi şeyler oluşturuyor. Seküler bir hayatın iflah olmaz köleleri gibiyiz.
Hayatımızı eşyalar ipotek ediyoruz.
Şunu mutlulukla ifade eydim ki
OUT dediğimiz gençlerin sayısı da azımsanmayacak kadar var. Bu durum geleceğe
olan umutlarımızı diri tutuyor. Işık karanlığı alt edecek yapıdadır. Dünyanın
kaderini ülküsü, ideali olan insanlar belirleyecektir. Sayının çok olması
başarı için elzem değildir. Aslında başarı da takdire bağlıdır. Bizim için
önemli olan yaptığımız işlerin gayesinin ne olduğudur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder